Rıza Beraheni, 13 Aralık 1935 de Tebriz'de doğdu. İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı anabilim dalından oktora derecesiyle mezun olan Beraheni, Farsça yazıları ağırlıklı olsa da İngilizce, Azeri Tükcesi ve Fransızca eserler de yazmıştır. Toplam 54 kitabın müellifi olan Beraheni'nin en önemli eserleri şunlardır:
Roman: Ayaz Beyin Cehennem Günleri, Öldürülenlerin Türküsü, Ana Yurdumun Sırları, NewYork'ta İlyas, Kuyudan Kuyuya, Azade Hanım ile Yazarı veya Dr. Şerifi'nin Özel Auschwitz'i.
Şiir: Bahçenin Ceylanları, Orman ve Şehir, Bir Gece Öğlenden, Güneş Altında Çile, Ay Üzerinde Çiçek, Zil-ullah: Zindan Şiirleri, Maskeler ve Bağlar (İngilizce şiirler), Büyük Gamlar, Pencereye Gel, İsmail, Kelebeklere.
Eleştiri: Bakırda Altın, Hafız Risalesi, Edebiyat Eleştirisinde Liderlik Krizi, İran Devriminde Neler Oldu, Neler Olacak? , Gelecek Kuşağa Raporlar.
Rıza Beraheni, yaklaşık 15 yıldır Kanada'da yaşıyor. Onun "Kelebeklere" adlı şiir kitabının Türkçe çevirisi Dünya Yayınevi tarafından basılmıştır.
Aşağıdaki şiir, Beraheni'nin anadilinde yazdığı birkaç şiirinden birisidir. Azeri Türkçesi ile Anadolu Türkçe şiveleri arasında ortak olan sözcükler değiştirilmemiştir.
ARABA
Söktüler yerinden karmaladılar kapıyı
Attılar bir araba üstüne, apardılarŞaşkın-Şaşkın Bakıyor kapı boşluğuna; Güneş altında susayıp lehleyen yalnız yitgin
Odaları apardılar
Yalnız kalmıştır sınık camlar
Boş duvarlar
Bir de uduzmuş pencereler
Gözümüz göre göre, evimizi de apardılar
İndiyse duygularımız azgın düşen arılar gibi, birer-birer yitgin
peteklerini arıyorlar
Sıra Savalan’a geldikçe, Biz çocuklar dağın eteğinde
El ele verip seyrediyorduk
Bizi saymadan, işlerine başlamıştılar
Bitirdiler lehleye lehleye, Savalan’ı da karmaladılar, arabanın üstüne attılar
Tebriz’in yıldızlarla dolgun gökyüzünü de
Söküp attılar arabanın üstüneBinlerce parlayan Tebrizli göz, arabanın üstünden haykırırdı: Apardılar bizi! Apardılar!
Tebriz köylerinin çiçekleri,
Ağlıyorlardı onda ki, Erk’i de attılar arabanın üstüne
İndiyse güneşin sorağını alıyoruz kör karıncalardan,
Sen ise yoksun,Çünkü gelip seni de arabanın üstüne attılar, apardılar
Sensiz bu topak dünyada ne ediyoruz biz?!
Bir geleydiler bizi de aparaydılar.
