Muhammed Muhtari
(İran/ 1942-1998)
(İran/ 1942-1998)
Çeviren Ayhan Fazlı
Burada ya orada kimse durmamış
Dudaklarının neresinden kurtarsın beni
İki nokta hiçbir yerden, yeri değişmiş ancak,
Dudaklarının neresinden kurtarsın beni
İki nokta hiçbir yerden, yeri değişmiş ancak,
Tedirginliğinde kendini hala sürükleyen uzun gölgemi gören gözlere kadar.
Kuzey mor bir eğridir güneye uzanan
Bulutla martıda bir dalga çözülür
Değişen şey sadece güneş
Dudakların nerde
Gündüzün sesi yüksek
Anack, dünya kısa
Cümlenin bitişine tek bir sözcük kalmış
Ve duydukça, suskunluğumu donatırım
Ve güneş damın kıyısında hala ıslık çalmakta
Arkadaki köprüler yıkılmış
Önde dünyanın külü, kumlar
Devamlı gurup gölgenin içine yaslanmış
Ve gece dize kadar yükselince tahammülü kısıyor
Dudağın nasıl bir şey ki
Çıplaklık patlaması, suskun çırpınmalarda taşa dönüşür
Kutup havası sanki İran halısını yıpratmış
Hiç bir belirti yok
Bakıyorum
Sadece o sözcük geçseydi
Göz kırpınca katedilirdi yol
Çocuk yaramazlığına dönerdi
Ve kavşakta kollarını boynuna sarardı
Toprak bekliyor, dudakların nerde