17 Haziran 2012 Pazar

Defterden

[Dagur Kári, Voksne Mennesker/Tutunamayanlar]

Bana verdiği defteri karıştırıyorum. Üzeri karalı bir sürü küçük notla birlikte sayfaların arasında bir filmden bahsediyor. Dagur Kári'nin Voksne Mennesker, Türkçesiyle Tutunamayanlar... Çok sevmiş bu filmi.

"Kütüphanede içinde yalnız benim olduğum bu küçük oda, canım sıkıldığında yürüdüğüm beni kimsenin tanımayacağı kampüsün yolları ve her perşembe 6.45 seansını beklediğim iyi filmler gösteren ucuz sinema beni biraz olsun oyalıyor. Yoksa bu düşünceler beni çoktan mahvetmişti. Bu akşam Tutunamayanlar'ı izledim. Orjinal ismi Vokne Mennesker. Dagur Kári diye bir yönetmen. Bir ara merak etmiştim, Tutunamayanlar isminde yabancı bir film var mıdır, varsa ne kadar benzeyebilir diye. Bu kadarını beklemiyordum. Atay'ın kişileriyle Kári'nin kişileri birbirine çok benziyor (bazı yönlerden). Olay, konu bambaşka ama insanı, dünyanın kıskacındaki, bunalan, küçük hesapları olan, trajedisi olan o insanı anlatması aynı. Atay'ın kendisine sorduklarında "İnsanı anlatmaya çalıştım" demesi boşuna değil.


Bir de imkansız bir şey, mümkün değil belki ama Tutunamayanlar'ın (Sevin Seydi'nin yaptığı) kapakla filmin afişi birbirine çok mu benziyor ne. Bu kadar olur. Bilmiyorum, belki zihnimi tamamen bu şekilde yönlendirdiğim içindir. Bu aralar her şeyi bir şeye, herkesi de birisine benzetiyorum. Eşyalarda ve insan yüzlerinde takılıp kalıyor bakışlarım. Eşyaların bir şey dediği yok da insanlar çok garipsiyorlar bu durumu haliyle. Bir gün sert tepkiler alabilirim. 

Bu arada sağol Kári, iyi film. İnsanı anlatıyor, 2005 yapım ve siyah beyaz. O sondaki sahne bizi bir yerlere götürmeli: köprü, araba (fiat 500), yol, Daniel ve (saçlarının rengi ilk defa orada gördüğümüz) Franc."         

Selim'in yazdıklarına ek olsun diye (yukarıda) filmin afişini ve bahsettiği o sahneyi koyuyorum buraya. Ehet'den Emrah'a not: Başlığı hatırladın mı: Defterden. Şimdi sıra bende.]