Sabah haberleri, dünyanın insanlarıyla değil ama sadece
topraklarıyla ilgilendiği bir coğrafyadan son dakika gelişmeleri veriyordu. Resmi
rakamlara göre yüzlerce, gayri resmî rakamlara göre ise binlerce insan kendi
askerleri tarafından katledilmiş, o da yetmemiş ölülerin taşındığı sığınaklar
da ateşe verilmişti. Televizyonun karşısında öylece hareketsiz kalakaldım. Biri
sanki beni öldürmüş de cesedimi yakıyordu. Bütün vücudumda o ateşi
hissediyordum. İçimden taşan duygunun bir karşılığı muhakkak vardı ve bunu o
yanan insanlar hiç bilmiyordu. Bundan o kadar emindim ki, o insanların
yaşadıkları yüzünden neredeyse ve niyeyse sadece kendimi sorumlu tutuyordum.
Bütün olup bitenin suçlusu benmişim gibi, engel olabilecekken seyre dalmışım
gibi… Kendime geldiğimde apar topar sosyal medyada neler konuşulduğunu öğrenmek
için telefonuma sarıldım. Herkes bir şeyler söylüyordu, ben de bir iki kelime yazmak istedim,
yazamadım. Sonra o coğrafyaya ait küçük çocukların, kefenlerini giymiş halde
sokaklarda yürüdüklerini gösteren fotoğrafı telefonuma kaydettim.