Bir halı var dedemizden miras kalmış
Bir halı var içinde cennet bahçesi
Bir halı var bahçesinde Âdem, Havva’yla sevişmişBir halı var içinde cennet bahçesi
Ağacının
arkasında lili saklanırken
Gülünün yaprağında dede Korkut’un öğüt türküsü donup kalmış
Dede Alesker’in sevdiği kızların saçlarından örülen bir halı var
Çarşamba günü,
çeşme başında yıkanmış
Bir halı var
üzerinde bir Âşık Garip uzanmış, Hızır’ı beklemekte
İpek bir halı var
Çiçekleri cennetten
Bir halı var güneş küresi kadar ateşli alevli ve sıcak, yerlere döşenmiş
Kan revan içinde
ilmekleri
İnsanların
izlerini kaydeden bir halı var
Hiçbir adımı
unutmayan
Her an üzerindeki
olayları kafasında tutan
Bir halı var
Dünyanın
merkezinde
İnsanlık gözü
önünde
Uzun bir anda
Tarih boyu kadar
uzun bir anda yıpranır,
Ve yok olmasını engellemeye hiç bir yol bulunamaz
İnsanlık anısı
ürperir çiçeklerinde
İşte o halı
İşte o halı
Eskimiş,Yıpranmış
Mahv olmuş
güzelliği
ben ise halının ortasında
Ademin günahını düşünerek
Kendi parçalarımı birleştirmeye çalışırım
Kendi parçalarımı birleştirmeye çalışırım
Halı üzerinde
uzanmışım
Dedem Korkut kopuzunu özlemişim
Zamanı düşünürüm
Beyrek'i
Birde Aşık Garip'le ortak gurbetimi
Dedem Korkut kopuzunu özlemişim
Zamanı düşünürüm
Beyrek'i
Birde Aşık Garip'le ortak gurbetimi
Uzun bir an
Boş bir han
Dargın bir Ayhan
Dede Âdem’in
pişmanlık belgesiyim
Dede Korkutun korktuğu felaket
Ve Beyrek'in kara zindanı dır bu gecem
Ve Beyrek'in kara zindanı dır bu gecem
Buradayım ben, param-parça
Halı ateşlerı içinde
Alevlenirim
Ben ayak yalın
Halı ateşlerı içinde
Alevlenirim
Ben ayak yalın
Kör gözlerimle
Dilsiz-Sağır bir
ozanım
Avazını kaybetmiş
bir ozanı düşün
Türküler kalbinde çırpınan,
Şiirler dilinde hapis düşen
Alev-alev yanan bir ozan
Türküler kalbinde çırpınan,
Şiirler dilinde hapis düşen
Alev-alev yanan bir ozan
Tırsma!
Perişan olma!
Perişan olma!
Panik yapma!
Sakin ol!
Telefonu masadan al
İtfaiyeyi ara haber ver,
Acili ara ambulans göndersinler,
Ve bu sırada uzman bir doktor bulmayı düşün.