Bugün Selim geldi.
Bana, gözlerime bakabilseydin, dedi, umudu görürdün.
Neden izin vermiyorsun, dedim, gözlerine bakmama.
Gözlerime, dedi, bakabilseydin korkuyu görürdün.
Neden, dedim, izin vermiyorsun korkunun gitmesine.
Korku giderse, dedi, umudu da götürür.
Peki, dedim, neden izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına.
Gözlerime bakabilseydin, dedi, kanadı kırık bir kuş görürdün.
Neden kuşun kanadını sarmıyorsun, dedim.
Bağlı kollarını göstererek, biliyorsun, dedi, ellerim... ellerimi kaybettim ben.
Yüreğinle sar o zaman, dedim.
Ansızın içindeki bir köşe aydınlandı.
Tebessüm etti ve gitti.
Bugün güzel ve hüzünlü bir gündü.
Bazı babalar biz uzaktaki çocuklarına güzelliği ve hüznü bırakırlar.
Biz güzellik ve hüzünle yaşamaya devam ederiz onlardan biraz uzakta.
Çünkü içimizde yürek var burkulur ve yüreği olanlar ağırlaştırılmış yaşam cezasına çarptırılmışlardır.